26 Mayıs 2010 Çarşamba
Bu işte bi sakatlık varmola?
Ne bayat bi hayat! İşe git, işten çık, beşiktaşta kahve iç, eve gel, yat uyu, uyan, işe git... Beşiktaş bazen Taksim, kahve bira olsa da işe gidip gelme faslı hep aynı. Hep aynı masa, aynı klavye aynı mouse... Aynı müdür, aynı temsilci, aynı rizeli çaycı...
Günlerdir düşünüyorum. Daha hayatımın baharında, bırak kırkı, otuzuma bile gelmeden bu ne monotonluk böyle.. Kararımı verdim! Malulen emekli olacağım. Boş kararlar vermem boş konuşmam. O yüzden hemen sözlüğü açıp malulenin anlamına baktım. Malulen = hasta, sakat.... Demek sakatlanmam gerekiyormuş. Bu çok acımasız bi sistem. Ama şu an anarşiklik yapıcak durumda değilim. Bir an önce bi çözüm bulmam lazım. Nitekim bu hayata biraz daha devam edersem ruh yaşım 80 e geleceğinden ruhen emekli olucam zaten.
Oturdum listemi yaptım:
Çözüm 1: Serçe parmak kesilip atılacak. Askerlikten kaçan nice koçyiğit yapmıştır. Buradan aklıma geldi. Zaten o kadar kibarımdır ki her işi serçe parmak havada görürüm. Ne sikime yararlar anlamadım gitti.
Çözüm 2: Bir gece sabaha kadar amuda kalkar pozisyonda yatmak suretiyle ertesi gün doktorları ileri derecede bel kayması olduğuna ikna et. Hollandada bir türk işçisi olan dayım denedi. 20 sene emeklilik maaşı aldı. Beli sapasağlam. Maşallah...
Çözüm 3: Herkesin konsantrasyonun doruğunda çalıştığı bir an önceden ağzında biriktirmiş olduğun tükürükleri salıverip kendini yere atıver, "sara krizim tuttu, çalışmak saramı azdırıyor" de. Bunu 1 ay boyunca hergün tekrarla. Eminim devlet bi güzellik yapar.
Çözüm 4: Yeni bir iş bul. Bundan da sıkıldığın zaman yukarıdaki 3 çözümü sırasıyla uygula.
Umarım son alternatife hacet kalmadan devlet baba beni malulen emekli eder. Emekli mağaşımla kendime datçada iki göz bir ev alıp bahçesinde domates yetiştiririm. Komşu haanımlara çaya giderim, kısır yapar yediririm onlara. Kedileri besler sonra "ah bu yaramaz boncuk hep salatalığımın altına kakasını yapıyor" diye şikayet ederim. Teknolojiyi unutur, feyzbuk neyim kapatır, mistik bir ömür sürerim inşallah.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder