22 Eylül 2010 Çarşamba

ahlak zabıtalarımız arı gibi çalışıyor!

Tophane'de bir sergi açılışı.. Varillerle içki içiliyor.. Permalı sarı saçlarını semaya kabartmış 20 cm topuklu kadınların kahkahaları havada yankılanıyor.. ağzında sakız ayaklarında timsah derisi ayakkabılarıyla orta yaşlı birkaç erkek mahallede ekmek almaya çıkmış 13 yaşındaki varoş kızın etrafında bir çember oluşturmuşlar memişlerini elleyip isterik gülüşmelerle eğleniyorlar.. kızın ağzına zorla viski boşaltıyorlar. tabi bir yandan da sokakta park ettikleri üstü açık mercedeslerinden son ses komençero çalıyor. zavallı mahalleli dehşet içinde! genç kızı bu sosyete piçlerinin elinden kurtarmak ve bu soytarılığa bir son vermek iiçin mahallenin en yaşlı ve olgun kişisi balıkçı orhan amca geliyor ve tüm sakinliğiyle "beyler bayanlar burası sakin bir muhittir lütfen hareketlerinizi kontrol ediniz" uyarısında bulunuyor. ama bu sosyetik piçlerin fırlamalıklarından nasibini alıyor ve çember içine alınıp itilip kakılma sırası ona geliyor. göz yaşlarıyla kahkahalar birbirine karışıyor ve artık tahamülü kalmayan delikanlı gençler duruma el atıyor. kaba kuvvet kullanmaya mecbur kalıyorlar. sadece namuslarını, gururlarını ve sükunetlerini korumak adına!

"Tophane'deki sergi açılışnda içki içenler ne yapmış, nasıl davranmış da dayak yemişler bir de ona bakmak lazım" diyenler acaba böyle bir görüntü mü canlandırıyorlar kafalarında? Bu 80'lerin yoz, sığ türk filmlerinden bir kare arkadaşım üzülme! böyle olmadığı çok açık. insanlar içkileriyle galerinin dışında sohbet ettikleri için dayak yediler, gaz bombalarına maruz kaldılar. belki o bile değil! belki de çok daha önceden belliydi bu saldırı ne malum? tayyibe uzanan eller kırılsın çünkü! "ben değiştim demedim, geliştim dedim" derken taktığı maskeyi gösteren bir sergi ne de olsa.

kaldı ki bu olayı derinleştirmeden, gürültüden rahatsız olmuş mahallelinin saldırısı olarak görmüş olsak bile akıl almaz, vicdana sığmaz bir olay olduğu gerçeği değişmiyor. ortada linç! girişimi var! sebep ne olursa olsun bu orta çağ eylemidir. hoş türkiye'de linç girişimlerini ve başarılı sonuçlanmışlarını pek çok kez gördük. bunun beyoğlunda bir sanat galerisine yönelik olması ise laiklikten şeriata giden yol filminin ilk karelerini andırıyor  özellikle Ankara'da polisin ahlak zabıtalığna soyunup elele tutuşan çiftleri uygunsuz hal ve hareketle suçlayıp topladığı, bunları sert bir şekilde uyardığı ve haklarında soruşturma açtığı da düşünülünce! ( tabi öyle bir film olsaydı)(ben fonda da requem for a dream'in film müziğini hayal ettim daha tüyler ürpertici oldu).

12 eylülde sandıktan yüzde 58'lik bir byük evet çıktı. artık güçlerinin farkına daha iyi varmış bir gerici ordusu var. hükümette de ister asaaar ister keser bir başbakan. beraber ister asarlar ister keserler, nasılsa yargılanma korkuları kalmadı!

bu da moralinizi düzeltsin: http://fizy.com/#s/1ci2e1

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder